👤

M.Turhan Tan “son akın” kitabının kısa özeti lazım
Not : kitabın arkasındaki özet olmaması gerekiyor ve acill


Cevap :

^^

"Son Akın" Kitabının En Kısa Özeti;

  • Evet oğul, ölenler asla dirilmemelidir. Onların hayallerde kalan yeri aciz varlıklarından çok daha kıymetlidir.Hristiyanlık telaş içindeydi... Avusturya İmparatoru Rodolf'un emriyle, bütün kiliselerde günde üç defa Türklerden intikam alınmasını hatırlatmak ve Allah'ın yardımını sağlamak için çanlar çalınıyor ve bunun adına (Türk çanı) deniyordu.Her şey faydasızdı, ne yapsalar hakikati değiştiremezlerdi, belki de en iyisi gerçeği daha fazla kurcalamamak, derinliğine inmemekti...Şerefli, çalışkan, bilgili kişiler devletleri uğruna her an canla başla çalışmaya amadeyken bir kenara itilmişler, her türlü işten uzaklaştırılmışlardı...- Ben de haklıyım, diye fısıldadı, ben de vazifemi yapıyorum; belki de faydalı ve iyi bir insanım. Herkes senin gibi, herkes böyle olursa bunun, bu hayatın, şu dağ ve ovaların, hatta bataklık ve derelerin, oralardaki ağaç ve nebatların, gıdalanmaya çalışan mahlukatın manası nerede kalır, analar, babalar sevdanın büyüsüne kapılıp kendilerinden birer parça, birer eser nasıl meydana getirebilirler? Haklıyım... Yalancı, sahtekar değilim... Biliyorum, bizim gibilerin önünde zahiren bir (Son Akın) vardır.Düşünmek lazımdı, zaten faydası da yoktu... Kader önlerine ne çizmişse oradan yürüyeceklerdi, hepsi bu kadardı.Bazen öyle hakikatler vardı ki, onu tam manasıyla öğrenmek insan fayda yerine felaket getirirdi. Sathın, zahirin nispeten pürüzsüz görünüşü insanı aldatabilir, zaman ise unutturur, yaraları sarardı...Saadet sık da gelse, ender de uğrasa, uzun müddet insanlarla beraber kalmıyordu. Hakiki saadet, onun geldiği anı görebilmekteydi.Yarın! Acaba dünden daha mı iyi olacaktı?Şu sızı, göğsünün üzerindeki, şu sızı, artık onu dağlamıyacaktı.— Ya, tanımadığına nasıl kefil olursun? — Anasını çok sever. Anasını seven, karısını, kısrağını, toprağını da sever. Hep böyle olmuştur... Ondan kötülük gelmez.İnsanların gıdası olan ümit, onları fazlasiyle doyurmuştu...Hıristiyanlık telâş içindeydi... Avusturya İmparatoru Rudolf’un emriyle, bütün kiliselerde Türklerden intikam alınmasını hatırlatmak ve Allahın yardımını sağlamak için günde üç defa çanlar çalınıyor ve bunun adına (Türk çanı) deniyordu.Sevenler hasretine kavuşsun, sevilenler buram buram sevda tüten göğüslerin kıymetini bilsinlerdi. Elbet kendisi de günün birinde şehit olur, en büyük sevgiliye, Tanrısına varırdı...

➰'Son Akın' Kitabının Yazarı:Bekir Büyükarkın

~ßekir Büyükarkın;İstanbul Vefa Lisesi'nden 1939 yılında mezun oldu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden 1942 yılında mezun oldu. Türk Ticaret Bankası'nda devlet memuru ve serbest muhasebeci olarak çalıştı.Yayımlanmış 2 adet şiir kitabı olmasına karşın; daha çok romanları ve oyunları ile bilinir. "Dökmeci" isimli oyunu CHP'nin tiyatro yarışmasını kazanmıştır.

Bekir Büyükarkın Kitapları;

  1. Kutlu Dağ
  2. Son Akın
  3. Bozkırda Sabah
  4. Tanyeri
  5. Suların Gölgesinde
  6. Bir Sel Gibi
  7. Belki Bir Gün
  8. Yoldaki Adam
  9. Gün Batarken
  10. Gece Yarısı İşgal Altında İstanbul
  11. Kervansaray
  12. Tarihten Hikayeler
  13. Cadıların Kırbacı

#XxMutsuzlSaturnxX

#OptiYolunda