Cevap :
MERHABA!
İlk olarak Mescid ve Müteradiflerinin Kelime Anlamına bakalım;
'Mescid' kelimesi Arapça 'se-ce-de' fiil kökünden sucûd masdarından ism-i mekân kipi ile 'mesced, semâi kullanımı ile mescid' kısaca içinde 'secde edilen yer' demektir. Çoğulu 'mesâcid'tir. 'Se-ce-de' fiil kökünden sucûd masdarı alnı yere koymak, tevazu içinde olmak, eğilmek anlamlarına gelir. (Bkz. İbn Manzûr, Lisânu'l-Arab, III/204) Namaz kelimesi yerine onun bir rüknü olan secdenin kullanılması, önemine binaendir.
Mescid kelimesiyle kısmen eş anlamlı diyebileceğimiz 'Câmi' kelimesi Arapça 'ce-me-a' fiil kökünden ism-i fâil kipinde cem eden, toplayan anlamında, Müslümanların özellikle namaz kılmakla sembolleşen ibadet ettikleri yer, mabed demektir. 'el-Mescidu'l-câmi' kelimesinden kısaltılmış olarak kullanıldığı söylenir.
Mescidlerin Fonksiyonu
İslâm tarihine ve özellikle Efendimiz (asm) ve ashabının (r. anhum) örnek hayatlarına baktığımızda mescidin o dönemde fonksiyonel ruhu hakkında daha isabetli karar verebiliriz. Mescidin misyon ve fonksiyonlarını tespit ve anlamak için Asr-ı Saadet'e bakmak gerekir. Bu mevzuda öncelikle mescid kavramını doğru anlamak onun fonksiyonunu doğru tespit etmemize yardımcı olacaktır. Yukarıda da belirttiğimiz üzere kulluğun temsil edildiği, ibadetin anlam kazandığı en ulvî makam olan secde kelimesinden türeyen 'Mescid' öncelikle bu kelimenin taşımış olduğu anlamı ifâ etmektedir. Dolayısıyla bir mekâna câmi veya mescid tesmiye edilmesi için şuur altımızda ifadesini bulan, minberi, mihrabı, kubbe ve minaresi olan mimarî bir eser akla gelmemelidir. İslâm şekil dini değildir. Maddeten ziyade esasa ve ruha bakar. Buradan hareketle bu değerlerin temsil edildiği, aynı fonksiyonu ifâ eden her yer mescid hükmüne girer. Belki de günümüzde adına câmi veya mescid denilen nice binalar bu zaviyeden bakıldığında mescid olmayıp, levhasında câmi veya mescid ifadesi bulunmayan nice bina, müessese yurt ve yuva gerçek mescid hükmündedir.
Buradan hareketle mescidin fonksiyonlarını yerine getiren birçok mekânın mescidleştiğini de söyleyebiliriz.
Câmilerin fonksiyonlarını, a) Mabed, b) Yönetim merkezi, c) İlim ve kültür merkezi olarak üç grupta mütalâa etmek mümkündür.
a) Mabed olarak: Esas itibariyle mescidler içinde ibadet edilmek üzere inşa edilmişlerdir. Bu itibarla kudsiyet kazanmışlar ve "Allah'ın evi" adını almışlardır. Kur'an Allah'ın adının anılması için yapıldığını belirtmektedir (Cin, 72/18). İslâm dini toplu ibadeti teşvik etmiştir. Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınandan 25-27 derece daha üstün tutulmuştur. Her renkten ve sınıftan insanın bir araya gelip omuz omuza ibadet etmeleri, sosyal dayanışmanın sağlanmasında önemli bir faktör olmuştur.
b) Yönetim Merkezi Olarak: Hz. Peygamber (asm)'in nübüvvet görevi yanında, devlet başkanlığı, hâkimlik, komutanlık gibi görevleri de vardı. Bu görevler, İslâm devlet başkanının görevleridir. Medine'deki Mescid-i Nebevî O'nun (asm) bu görevlerine uygun olarak devletin idare merkezi özelliği taşımakta idi. Elçiler orada karşılanır, bazen orada misafir edilir, ordu orada teçhiz edilip sefere gönderilir, dâvâlara orada bakılır, devletin hazinesi orada muhafaza edilir ve sarfedilmesi gereken yerlere oradan sarfedilirdi. Câmilerin bu görevleri vilâyetler düzeyinde de aynı idi. Câmiler halkın birbirleriyle ve devletle kaynaştığı bir yer durumundaydı. İlk Osmanlı câmileri de bir devlet merkezi olarak plânlanmış ve bu görev için kullanılmışlardır.
c) Bir İlim ve Kültür Merkezi Olarak: Hiç bir din İslâm kadar ilme önem vermemiştir. Kendisinin "muallim" olarak gönderildiğini ifade eden Hz. Peygamber (asm) Mescid-i Nebevî'deki "Suffe" ile, üniversitelerin ilk temelini atmıştır. Suffe yatılı bir üniversite özelliği taşımakta idi. Hz. Peygamber (asm)'le başlayan ders halkaları değişik ilim dallarını da içine alarak yüzyıllarca, mescidlerde devam etmiştir.
Hz. Peygamber (asm) zamanında değişik sosyal amaçlar için de kullanılan mescid (câmi) bir çok müessesenin temelini oluşturur. Câmilere sığamaz hale gelen bu müesseseler daha sonra külliyeleri meydana getirmiştir. Zamanla câmiler, herkesin okuması için eserlerinirı bir nüshasını buralara bırakan müellifler sayesinde, bir kütüphane hizmeti de vermişlerdir. Satın alınan kitaplarla zenginleştirilen bu kütüphaneler, "hâfız-ı kütüp" adı verilen memurlarca idare ediliyordu. Böylece câmiler ruh ve maddenin bütünleştiği bir merkez durumundaydı.
İNŞALLAH YARDIMCI OLMUŞUM DUR EN İYİ SEÇERSEN SEVİNİRİM İYİ DERSLER <3
MESCİDLERİN FONKSİYONU VE CAMİ KÜLTÜRÜ
Bizim kültürümüzde câmi, toplayıp yeni bir millet ve yepyeni bir medeniyet oluşturan müstesna bir sosyal kurumdur.
Siyer kitaplarına ve ilgili yorumlarına bakacak olursak Efendimiz (as) zamanında mescidin/câminin şu işler için kullanıldığını görürüz:
1)İbâdet yeri.1
2)Millet meclisi, siyasî, idarî ve askerî mese’elelerin müzâkere edilip karara bağlandığı kamu yönetimi merkezi.2
3)Milletlerarası siyasî görüşme salonu; Benî Sakîf ve Necrân heyetlerinin burada karşılanması buna bir örnektir.3
4)Eğitim-öğretim ve kültür merkezi (okul); mescid en çok bu iş için kullanılmıştır.4
5)Kimsesizler yurdu, geçici barınak. Suffe ashabının durumu buna en güzel örnektir. Ayrıca, çeşitli sebeplerle evinden ayrılanlar da geçici olarak mescidte kalırlardı.5
6)Sosyal yardımlaşma ve dayanışma merkezi.6
7)Mahkeme salonu; genellikle dâvalara burada bakılır ve hükme varılırdı.7
8)Geçici hastane, kızılay merkezi.8
9)Devlet misâfirhanesi; yabancı delegeler, temsilciler geldiği zaman burada ağırlanırdı. Bir nevi elçilik binasıydı da.9
10)Kültür ve sanat merkezi; mescidte zaman zaman çeşitli oyun ve gösteriler sergilenir, şiirler okunurdu.10
Bizim kültürümüzde câmi, toplayıp yeni bir millet ve yepyeni bir medeniyet oluşturan müstesna bir sosyal kurumdur.
Siyer kitaplarına ve ilgili yorumlarına bakacak olursak Efendimiz (as) zamanında mescidin/câminin şu işler için kullanıldığını görürüz:
1)İbâdet yeri.1
2)Millet meclisi, siyasî, idarî ve askerî mese’elelerin müzâkere edilip karara bağlandığı kamu yönetimi merkezi.2
3)Milletlerarası siyasî görüşme salonu; Benî Sakîf ve Necrân heyetlerinin burada karşılanması buna bir örnektir.3
4)Eğitim-öğretim ve kültür merkezi (okul); mescid en çok bu iş için kullanılmıştır.4
5)Kimsesizler yurdu, geçici barınak. Suffe ashabının durumu buna en güzel örnektir. Ayrıca, çeşitli sebeplerle evinden ayrılanlar da geçici olarak mescidte kalırlardı.5
6)Sosyal yardımlaşma ve dayanışma merkezi.6
7)Mahkeme salonu; genellikle dâvalara burada bakılır ve hükme varılırdı.7
8)Geçici hastane, kızılay merkezi.8
9)Devlet misâfirhanesi; yabancı delegeler, temsilciler geldiği zaman burada ağırlanırdı. Bir nevi elçilik binasıydı da.9
10)Kültür ve sanat merkezi; mescidte zaman zaman çeşitli oyun ve gösteriler sergilenir, şiirler okunurdu.10