Cevap :
→Liesel ve küçük kardeşi kendilerini evlat edinecek bir ailenin yanına gitmek için trendedirler. Herkes uykudayken küçük çocuk yoğun bir öksürük krizine girer ve kısa süre sonra, Nazi Almanya’sında oldukça yoğun olan ölüm meleği onu da almaya gelir. Uyanan annesi kucağında oğlu, peşinde Liesel ve iki kondüktörle trenden karların üzerine iner. Ne yapacaklarını tartışan kondüktörler bir sonraki kasabada cenaze sorununu halletmeye karar verirler. Hedefe ulaşılınca giderek ağırlaşan cesetle birlikte platforma inerler. Yanlarında bir rahip ve iki mezar kazıcı vardır ve mezar kazıcı işini bitirip giderken cebinden siyah bir kitap düşürür. Annesi pedere cenaze töreni için teşekkür ederken Liesel, kardeşinin öldüğüne inanamaz ve çığlıklarla mezarı kazmaya çalışır. Annesi onu götürmek için sürüklerken karların içindeki o siyah kitabı görür ve kimse fark etmeden alır.
→Sosyal görevli, Liesel'i yeni ailesinin yanına Molching kasabasındaki Himmel adında bir sokağa götürür. Eve vardıklarında ise üvey babası ile üvey annesinin onu arabadan çıkarması bir hayli zor olur. Nihayet eve girdiklerinde banyo yapmak istemediği için üvey annesi Rosa ona kızar ama üvey babası Hans araya girerek onu rahat bırakmasını ister. İki hafta geçtikten ve Liesel nihayet banyo yaptıktan sonra Rosa ona sımsıkı sarılır. Bir kaç ay sonra Rosa, Liesel'den onlara anne ve baba demesini ister.
→Liesel, sık sık kabuslar görür. Ölen kardeşini, treni, annesini... Kabusların en iyi tarafıysa üvey babası Hans'ın onu sakinleştirmek için yanında kalmasıdır. Liesel, Hans'a baba demekte hiç zorlanmayacaktır. Babası bazı günlerde ona akordeonuyla bir şeyler çalar, Liesel ise şarkı mırıldanır. Üvey annesi Rosa ise görünüşte sinirli bir kadın olsa da içten içe Liesel'i sevmeye başlamıştır. Rosa, insanların yıkanacak çamaşırlarını alır ve para karşılığında bunları yıkar, Liesel'de artık ona yardım etmeye başlar. Annesiyle çamaşırları toplar ve temizledikten sonra tekrar evlere dağıtırlar. Bir zaman sonra çamaşırları toplama işi sadece Liesel'e verilir.
→Liesel, artık arkadaşta edinmiştir, bunlardan biri Rudy'dir. Liesel'in duyduğuna göre Rudy bir sabah her yerini kömürle siyaha boyamış ve yerel spor sahasında babası onu durdurana dek koşmuştur. Bu sebeple Jesse Owens diye anılır ve elbette ona deli diyenler de vardır. Liesel'le çok iyi dost olurlar. Beraber futbol oynarlar. Bir gün Rudy onu Hubert Ovali'ne, Jesse Owens olayının olduğu yere götürür ve yarışmayı teklif eder. Kazanırsa Liesel'i öpecektir ve kaybederse Liesel kaleye bir daha geçmeyecektir. Yarış berabere biter ve Liesel Rudy'nin onu öpmesine izin vermez. Rudy ise Liesel'e '' Bir gün beni öpmek için öleceksin. '' der.
okumadım ama şöyle diyeyim mesela siren kafa ile ilgili bişe okuyorsun diyelim ki siren kafa bütün kasabayı yok eti kasaba halkı napacaklarını şaşırdı siren kafa bir kişiyi eline alıp onu öldürdü gibi istersen şöyledir yapabilirsin kitabın sayfalarından seç
örnek: Elazıdqn günümüze kadar gelen bi halk oyunu vardırismi çayda çıradır
gibi şeyler ben böyle yapıyorum ve öğretmen direk türkçe notumu 100 veriyor